25 nisan 2013’te saat 21:04-01:11 arasında Avrupa, Ortadoğu, Asya’nın büyük bir kısmı, avustralya ve Antartika’da gözlenecek bir parçalı Ay tutulması gereçekleşecek. Su elementindeki (akrep) tutulmalar sel felaketleri, deniz kazaları, su ve kümes hayvanlarının zarar görmesi, ihanet, kargaşalar, hain hareketler, huzursuzluklar, uyuşturucu konuları, ve aşırı yağışlarla, genel halkla ilgilidir. Sabit elementteki tutulmalar, milli gelir, para, ticaret hayatı, sahip olduklarımız, meclis ve parlemento konularını içerir. Akrep burcunda oluşan bu tutulmanın klasik astrolojide mars tarafından yönetiliyor olması ve marsın yanık ve zararlı durumda olması zorlanacağımız bir tutulma içinde olduğumuzu anlatmakta. Tutulma derecesine baktığımızda 5 derece akrep burcunda oluşan tutulma, korkunç şimşekleri, gökgürültüleri ve depremleri harekete geçirir.
Tutulmanın özelliklerine baktığımızda satürn ve mars gibi iki kötücül gezegenin karşı karşıya geldiğini görüyoruz. Satürn engeller, zorluklar, sorumlulukları temsil ederken, mars, şiddet, agresyon ve kavgaları, mücadeleleri ve savaşları karşımıza getirir. Önümüzdeki 4 ay boyunca tüm dünyada bu 2 gezegenin karşımıza getireceği zorlukları özellikle tutulmanın kritik noktaları tetiklediği ülkelerde ve kendi ülkemizde göreceğiz.
Tutulma haritasına göre Türkiye için Yay burcu yükseliyor ve yöneticisi Jüpiter ikizler burcunda ve 7. Ev de bulunuyor. Bu da önümüzdeki dönemde, yabancı devletlerle diplomatik gelişmelerin, müzakerelerin, görüşme ve anlaşmaların devrede olacağının altını çizmekte. Yine meclisle ilgili konular, anayasa hazırlama süreci içinde önemli sorumluluklar, önemli uluslararası aktivitelerin yer alacağının göstergesi. Türkiye haritasının 5. Evine denk gelmesi ise, gençlerin, diplomatların, eğlence alanlarının, turizmin, sanatçıların, sporcuların ve spor faaliyetlerinin borsa ve spekülasyona dayalı işlerin etkileneceğini gösteriyor. Önümüzdeki 4 aylık süreçte ekonomik anlamda zorlanmalar, türbülanslar ve iniş çıkışlar görülebilir. Yine demokratik açılımlarda, anayasa düzenlenmesinde ve gelecek planlarında gençlere, sanatçılara, diplomatlara, sporculara özellikle kadınlara önemli görevlerin düşmesi, gelecekle ilgili planlarda önemli sorumluluk üstlenmeleri ama bu sorumlulukların bazı kesimler tarafından kabul görmemesi veya bazı manilerle karşılaşmaları söz konusu olabilir. Türkiye önemli değişimlerin eşiğinde, yeni mesuliyetler, sorumluluklar üstlenmesi gereken bir dönem içinde bulunuyor. Bu süreçte herkesin maddi- manevi değerlerini gözden geçirmesi ve sahip olduğumuz değerleri sorgulaması, duygularımız ve mantığımız arasındaki ikilemleri iyi yönetmesi gerekecek. İnatlaşmalara ve duygusal patlamalara yatkın bir süreçte olduğumuzun altını çizerek olaylara sağ duyulu yaklaşmayı öğrenmeliyiz.
Yorum Yok